EPRAT
Bulundum EFELER’de, sene doksan dokuz
Biz altı kişilik gencecik bir kafileyiz
Gayemiz GORGİT’i görmek
Orada güzel çay demlemek
Kaldık gece EFELER’de
Komiklik çok bizim AHMET'te
GORGİTE gideriz erkenden tabanvayla
Ayağımızda kara lastik, kafamızda şapka
Düzlükte kurulmuş GORGİT
Ağaçlarda bir güzel gölgelendik
Kestik karpuzu, koyduk güneşe
Daha çok soğur böyle AHMET’e göre
AHMET KÜÇÜK Ahmet
Eyledi imamlıkla EFELER’e hizmet
SELİM’in İNAYET teyzesi
Ağırladı o gün bizleri
NİYAZİ Bey matrak adam
Bahseder bize yayladan
Dün ÇİKUNET’ten inerken
Öküz yuvarlanmış gelirken
Sakatlanan öküz boğazlanır
Etten damak tadı alınır
EFELERSPOR ile yaptık müsabaka
3-6 ile vardık kötü sonuca
HASAN diye bir kaleci aldık
Bacak arasından gole baktık
Sonra ben geçtim kaleye
Paslar verdim CÜNEYT’E, SELİM’e
Döndük akşama doğru
Gördük dün kemer köprüyü
EFELER insanı efe gibi
Vuruldu muhabbetin dibi
KVABİTAV
Yıl 2016, ilk kez KAYALAR'dayım
Cenaze hasebiyle buradayım
Köy ikiye ayrılmış
Cami imamsız kalmış
SELİM’in NURİ dayısı
Burada imamlık yaptı
Cenazeden evvel kılındı vusta namazı
Saf saf dizildi MACAHEL halkı
Seng-i musallada meyyit bekler
Kara toprak taze ölüyü bekler
Kimdi bu müteveffa, unuttum ismini?
Yâd eyledim o an bizim iki hacı dedeyi
O gün vardı dizi dizi araba
Ey KAYALAR! Sana da gamarcoba
Dünya yolda bir han
Var biraz da sen oyalan
Yoktu cenazede bizim İSMAİL
ABBAS Hoca’nın sanki torunu değil
Kar, çamur dinlemeden giderdi cenazeye
Dualarımız olsun şad-ı ruh rahmetliye
Eda edildi namaz, rükûsuz, secdesiz
Üç tekbirden ibaret, birleşti önde ellerimiz
Dağıldı cemaat, mevta kaldı yalnız
Münkereyn var yanında yalnız
KAYALAR insanı misafirperver
Komşusudur bizim EFELER
ZEDVAKE
ZEDVAKE, düzlük demek
Sarf edilir nice emek
Bakarsın karşıya
Yeknazar KAYALAR’a
DÜZENLİ’de yeni evler
İSMAİL Usta’nın eli işler
En güzel hane ERBAY’ın
Adını analım ÖZDER Usta’nın
Köyün ortasında ÜMMÜHAN bibi
Dayadı seksene merdiveni
Yaşlılar korosunda MUHAMMET amca
LÜTFİYE teyze var hep yanı başında
FATMA nine vefat etti
AHMET dede de yanına gitti
ŞENOL Hoca DÜZENLİ’den
İmamlık yaptı ta ezelden
ŞÜKRÜ Hoca’yı unutmayalım
Güzel adını daima analım
DÜZENLİ, düzenli köy
Bak da seyrine doy
Vardır çift camisi
Bir de imam hanesi
ZAMALEV’e buradan gidilir
Orada cevr u cefa çekilir
Girişte var SAMANİ
Hemen aşağıda BİLGİLİ
DÜZENLİ’ye iki kız verdik
Karşılığını bir türlü alamadık
Yukarıda MACAHEL ARI VE BAL FESTİVAL ALANI
Nereden buldular Baki Hüda aşkına burayı?
DÜZENLİ insanı çok sağ olsun
Köyümüz hep böyle kalsın
HERTVİS
İki derenin birleştiği yer
“Ben HERTVİS’İM.” der
CAMİLİ elimizin ayası
Parmaklarımız temsil eder kare ası
METİN Bey cankurtaran şoförü
Taşıdı bir sürü yaralıyı, ölüyü
HÜSEYİN İmam vazifede
Cemaat çok camimizde
Bakkal AKDEMİR sizlere ömür
Kapandı dükkân, gayri hesap görülür
Jandarma var, asayiş berkemal
Askerler hep gün sayar
Onlarla maç yaptık doksan sekizde
8-6 aldık, inanç vardı ekibimizde
Aile Sağlığı Merkezi hizmetinizde
Bir hekimimiz var daima izinde
Gelir EMİNE’miz buraya
Memleketine hizmet sunmaya
Ben gelemedim, oldum pişman
Dövünüyorum imdi, neye yarar?
Çıkışta TEVTİYET Mahallesi
Güle güle uğurlar herkesi
Tepede bir kaya ŞAHANKAYA
Hazine mi var orada acaba?
Eskiden neferlerin mevzi yeriydi
O günlerde mermiler pek serseriydi
KARAGÜLLE bucakta yaptı müdürlük
Günleri geçti burada bir ömürlük
Ta karşıda ZEDA ÇHUTUNETİ
İyidir oranın da MACAHEL milleti
Kışın protokol yapılır
Hastalar bu sayede taşınır
Arıcılığı sever CAMİLİ insanı
Ranta çevirdi bunu TEMA Vakfı
MİNDİYET
Girerken ÜRÜNLÜ Mahallesi'ne
Selam veririz NACAMVARKEDİ’ye
MEVLÜT burada pansiyonculuk yapar
SEVDA Hanım ise yemekleri satar
Karşıda BALİKEDİ
TAHSİN ayılardan bezdi
Tarlasını talan eyledi yaban
Hayvanlar oldu azılı düşman
Pek güzel ÜRÜNLÜ Camisi
İSMAİL’in eski göz ağrısı
Muhtar ZEKALET’te mukim
Tanır insanını kim oğlu kim?
NACAMVARKED’de eskiden vardı taş karakol
Uyunurdu odalarında bol bol
Kürt OSMAN dede kırık-çıkıktan anlar
Nerede bulurduk hekimi o eski zamanlar?
Bizim MEHMET bileğini kırdı
Bereket Kürt OSMAN vardı
Bileği sağa sola çeviriyor
MEHMET’İ inim inim inletiyor
Mevla rahmet eylesin
Rabb’im günahlarını silsin
Geldik şimdi OSANET’E
Şükran borçluyuz devlete
Yollarımızı genişletti
Adına da “yeşil yol” dedi
Camimiz 1924’ten kalma
Minaremiz uçtu amma
Yepyeni bir minare inşa ettirdik
Müştemilatımızı da evelallah bitirdik
ABBAS Hoca’nın imameti
Buldu otuz beş seneyi
Bayrağı devraldı HÜSEYİN Hoca
Şimdi bayrak İSMAİL Hoca’da
Muhtarların muhtarı HASAN dede
İlk muhtar oldu bin dokuz yüz seksen dörtte
Kuvvetli bir hatip, hitap eder halkına
Talimatlar verirdi bekçi HÜSEYİN amcaya
SALİH müezzin kayyım
ARSLAN gibi haykırayım
Ortopedisyen HAYDAR SARI
Anlardı her bir ahvali
Köy hekimiydi
Yıl doksan yediydi
Ansızın ayrıldı aramızdan
O gün geçti bizim avludan
Camide en ön safta idi
Sırtıyla direğe yaslanırdı
Değişmezdi bu sahne
Halen gözümün önünde
KORTANET’te HAYDAR ZENGİN
ABBAS dedemi pek severdin
Avukatlık kaldı bu dünyada
Avukatın olsun amellerin öte yakada
Akademisyen var SYAH’ta: DAVUT DURSUN
Onun yolunda ilerler SELMAN DURSUN
İki bilim insanı
Yönetirler dünyayı
Uzakta kalır GOGORTKE
Unutmayız SAZUMPİ de
Givyet’te MACAHELHAN
Başında da bizim SERKAN
BİLAL BORAVL’da durur
Turnayı gözünden vurur
Ticaret MEVLÜT dededen kalma
Para gerek bizim esnafa
Zirvede ZEMTKİS
Az ileride VEL’imiz
DİDĞELE coşkun akar
Rahmet var bu aralar
ÇELİTAV’a yol çıkacak mı?
Ey muhtarım, umut var mı?
Orası tam şenlik sahası
Bir taraftan da dağ havası
GASAVAL’da Osman Bey
Bir evi var ki hey gidi hey!
Çık yukarı: DİDKE
MERYEM nineyi ziyarete
Neredesin Eyüp dede?
Çalışıyor hep bahçede
Biraz daha ötede
Cümbüş var şelalede
Bir kırımda altmış dokuz metre
Yukarıdan bakılmaz sadece
İnilir aşağıya
Bakılır güzel sulara
Mısır haşlıyor ARSLAN MURAT
Çay da yanında, beş lira at
Tahmin etti ŞABAN amca
Kıymetlenecek buralar sonra
Şimdi durup bakınca
Eskilere hak verdik insanca
MARAL: dişi geyik
Köyümüzü pek sevdik
Çok dillendirdik, bakmayın kusura
Şimdi de uzanalım UĞUR’a.
AKRİYA
AKRİYA, “eklenmiş” manasında
Dilenciler, satıcılar giremez UĞUR’a.
KVAKİBE’de kaza oldu
On üç cana mal oldu
Bir yar ki üç yüz metre
Canlar teslim NUH İPEK’e
Yıl:1992, aylardan temmuz
Uçtu yardan kamyonumuz
On üç şehit, beş yaralı
Kimi evli, kimi ana babalı
BESİM dayı yaralılardan
Sakatlandı maalesef boynundan
MACAHEL’de yok böyle kaza
Haberlere çıktı televizyonlarda
O gün cenaze vardı
Meyyite AYŞE ablaydı
Kaderden gidildi başka kadere
Ateş düştü nice hanelere
Bu sefer çok zayiat
Ana, baba ve avrat
Azrail mesaideydi
Allah'ın emrindeydi
Vaki olunca Emr-i Hak
İsyan etmek artık yasak
Üzüldü MELASATİBE, UKANATKE
Şehitler getirildi bir bir evlere
Yaralılar hastanede
Acılar var ciğerde
On üç çukur kazıldı
Cemaat defne hazırdı
Haklar helal edildi
Şehitler tevdi edildi
Ne vakit o viraja gelsem
Aşağıya bakarım hüzünle
On üç canı da düşünsem
Rabb’im karşılasın rahmetiyle
UĞUR, artık uğur getiriyor
PİRTAPİR’de bibim oturuyor
Oradan yol birleşti VEL’le
Düşünmeden o yana ilerle.
MACAHEL altı pare köy
Altısını da yüreğine koy
Burası saklı cennet
Mirası torununa devret
SON ❤