Camili Köyler Birliği'nde Geride Kalan Bir Yıl

Köyler Birliği Macahelimiz için kapsamlı ve güçlü bir oluşum. Bir yıl önce organları oluşturularak faaliyete devam etmektedir. Gelinen noktada yapıcı eleştiriler yapmamızın istikbale dönük faidelerinin olacağı muhakkaktır. Eleştirel yazımızda, Birliği ve onun mümessillerini suçlamak gibi bir gayemiz yoktur. Sorunlar, eleştiriler her zaman olacaktır. Maksadımız, yapıcı ve onarıcı bir eleştiri yapmaktır.

Ocak 2005 ortalarında ilk toplantısını yaparak aktif faaliyete başlayan Birliğimiz, kanaatimce şu hususları göz ardı etmiştir. İhmale uğrayan konuları bir örnekleme ile netleştirmeye çalışacağım. Yöremizdeki mutfaklarımızda sobalardan önce ocaklarda sacayağı kullanılırdı. Bunun üç tane ayağı vardı.

a) İhmale uğrayan birinci ayak; tanıtım faaliyetidir. Köylerde tanıtım faaliyetleri sıcağı sıcağına yapılmalıydı. Halkımızın Köyler Birliği konusunda etraflıca fazla bir şey bildiğini zannetmiyorum. Her köyde halkın büyük ekseriyetle bir araya geldikleri Cuma günlerinde tanıtım ve bilgilendirme en güzel anlamda yapılabilirdi. Gecikmiş olsa bile bu eksiklik şimdi de giderilebilir tabii ki. Birliğim bekâsı açısından bu ihmale uğrayan eksikliğin telafi edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

b) Finansal boyutu sacayağının ikincisine tekabül etmektedir. Maddi destek; kuruluşları ayakta tutan önemli unsurlardan biridir. Tanıtım ve bilgilendirmeden sonra Birliğe üye kayıtları gerçekleştirilmeliydi. Maddi ve manevi desteği eşgüdüm halinde götürebilme becerisini yapmamız gerekliydi kanaatindeyim.

c) Örneklemeye dahil ettiğimiz sacayağının üçüncü ayağı samimiyet ve sorumluluk duygusudur.

Düşünmek zorundayız. Birliğin Meclisi, yerel parlamento gibidir. Her köy eşit sayıdaki üyelerle temsil edilmektedir. Seçkin zevat aslında emanet üstlenmişlerdir. Dolayısıyla bu husus mesuliyeti gerektiriyor tabiatıyla… Toplantılara hiç iştirak etmeyen Meclis üyelerinin varlığı bilinen bir gerçektir. Bu ihmalkârlık emanete riayetsizlik değil mi? Görevler de bir emanet değil midir? Evet görevlerin her türü emanettir. Başarı için maddi unsurlar kadar manevi faktörler de önemlidir. Her ikisi birbirini tamamlar, taçlandırır. Burada Hz. Ömer (r.a.)’in yönetimdeki sorumluluk anlayışı hakkında şairin söylediği mısrayı hatırlamamızda faide mevcuttur:

Kenarı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu
Adli, İlahi Hz. Ömer’den sorardı onu.

İşte sorumluluk ve samimiyet bu. Bundan ötürü baş olmak kolay bir şey değildir. Beraberinde sorumluluğu yükleniyor insan.

Gayemiz, Birliği küçük düşürmek, sekteye uğratmak değildir, asla ve kat’a. Yanlışlar her zaman olacaktır. Önemli olan eksikliklerimizi yapıcı bir üslupla dile getirmek ve gidermektir. Özellikle yönetimde yer alan fertlerimizin leyin (yumuşak) bir üslup kullanmaları gerekir. Sözün insana etki eden sihredici bir özelliği vardır. Ama leyin (yumuşak) bir lisan. Birleştirici, bütünleştirici bir üslup kullanılması mutlaka sağlanmalıdır. Geleceği daha iyi şekilde şekillendirmek için bunları yapmaya mecburuz.
Eleştirel yaklaşımdan sonra; Birlik hiçbir şey yapmadı sonucunun çıkmaması için, bardağın dolu tarafına da değinmek faydalı olur. Tünel konusundaki girişimlerini halkın tamamı desteklemekte ve kutlamaktadır. Halkımız bu konudaki girişimlerin peşinin bırakılmamasını ve Birliğin daha somut adımlar atmasını istemektedir.

Sorunların zaman içerisinde aşılacağına inanıyorum. Çalışmak bizden, muvaffakiyet Allah’tandır. 18.01.2006.

* Hüseyin Dursun, Maral Köyü İmamı/Camili Köyler Birliği Meclisi Üyesi (MBİ. Onur Üyesi). 


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi