Yöremiz İsminin Doğru Yazımı “MACAHEL”dir

Merhaba, daha önce çeşitli yazılarda 1  ve platformlarda 2 tartışma konusu olan bu hususu, toplu bir şekilde yansıtmak amacıyla bu yazıyı yazma gereği hissettim. Amacım, bu konuyla ilgili, kendi ifadelerimle tamamen objektif ve verilere dayalı bazı tespitler yapmak ve birtakım noktalara dikkat çekmekten ibarettir.

  Bu yazıda yöremizin ismi çerçevesindeki yaratılmak istenen bazı tartışmalara değineceğim. Bildiğimiz gibi, 6 köyden (Camili, Düzenli, Efeler, Kayalar, Maral, Uğur) oluşan yöremiz, bir dönem Camili köyü merkezli bucak (nahiye) olarak yönetildiği için yöreye Camili yöresi veya 6 köyün kurulu bulunduğu vadinin genel ismi olan Macahel ya da Maçahel olarak adlandırılmaktadır. Macahel, kelime olarak yörede konuşulan Gürcüce orijinli olup, kelimenin anlamı, elimizin bilek kısmı (Maca) ve beş parmaktan oluşan el (hel) anlamındadır. Bilek, vadinin merkezindeki Camili Köyünü, eldeki beş parmak ise, diğer beş köyü ifade etmektedir 3 .

  Benim burada asıl ele alacağım konu, Mac(ç)ahel yerine bazılarının ileri sürdüğü “Mac(ç)aheli” ifadesi 4 , özetle Macahel’in sonuna eklenen “i” harfidir. Bu kişilere göre, i’nin eklenmesinin amacı, kelimenin orijinin Gürcüce olması ve bu dil yapısının kurallarına göre, sessiz harflerle biten kelimelerin yalın yazımında mutlaka “i”nin eklenmesidir. Hatta bu görüştekilere göre, kelimenin kökü, i eki almış halidir, yani i bir ek değil, kelimenin bir parçasıdır. Bu sav doğru değildir. Şöyle ki, bir defa “i” her kelimeye eklenmektedir ve her kelimeye eklenen bir şey olsa olsa sadece bir ek olabilir ve her kelimede bulunan böyle bir şey kelimelerin bir parçası olamaz. İkincisi, kelimelerin cümledeki konumuna göre bazen i dışında da başka ekler (Macahel’ma, Macahel’şi) de eklenebilmektedir. Dolayısıyla bütün bunlar (i, ma, şi) ismin hallerine göre eklenen eklerden ibarettir.

  Yukarıdaki bütün söylenenler, sözü geçen dil bilgisi kurallarına ilişkindir. Bunların Türkçe’deki boyutuna, yani Macahel’in Türkçe okunup, yazılırken ne şekilde söylenip, yazılması konusuna gelince, öncelikle Türkçe’de başka dillerdeki kelimelerin ne şekilde kullanıldığına bakmak gerekir. Başka dil orijinli kelimelerin Türkçe’deki yazılışındaki genel kural, mümkün olduğunca bu kelimelerin Türkçe’deki karşılığını bulmak, Türkçe’deki seslerle söylenişini esas almak, yerleşmiş karşılıklarını kullanmaktır. Çoğunlukla yabancı kaynaklı kelimelerin, bir dil zenginliği olarak Türkçe’de karşılığı bulunmakta ve bunlar kullanılmaktadır. Örneğin, orijin olarak, England, Germany, London, München, California olarak yazılan kelimeler Türkçede, İngiltere, Almanya, Londra, Münih, Kaliforniya şeklinde karşılığını bulmaktadır. İstisnaen kelime aynen yazılmaktadır 5 . Doğal olarak, ilgili bazı dillerde kelimelere eklenmesi gerekebilen ekler, Türkçe söylenişte kullanılmamakta, kelimenin kökü esas alınmakta, bu kök üzerine yine Türkçe eklere yer verilmektedir.

  Bu bağlamda, Ma “c/ç” ahel kelimesinin orijininde olan ve Türkçe’de olmayan bir ses için, Türkçe yazımda (c veya ç) ikame edilmiştir. Bunun gibi, orijini olan dilin bir gereği olarak kullanılan i ekinin Türkçe kullanımda bir anlamı bulunmamaktadır. Türkçe kullanımda, kelimenin durumuna göre, öznesi olduğu cümlenin devamına göre Türkçe ekler alacaktır. Örneğin, Macahel’e gidiyorum, Macahel’deyim gibi.

  Oysa bu kişiler,  sözde kelimenin özgünlüğünü, kültürü koruma amacıyla, orijinde bazen kullanılan ve kelimenin köküyle hiçbir ilgisi bulunmayan i ekini, aynen Türkçe’ye de aktarmak istemektedirler. Bu düşünceyle, yukarıda verdiğim örneğe dönecek olursam, Macaheli’ye gidiyorum, Macaheli’deyim gibi garip bir kullanıma yer vermektedirler. Gariplikten öte bir çelişkiden ve komediden ibaret olan asıl kullanım ise, gereksiz i ekinin kullanımının devamında ortaya çıkmaktadır. Macahel’de yaşayan insanları ifade etmek için kullandığımız “Macahel’li” kelimesi yerine, “Macaheli’li” gibi ne orijinine (çünkü bu dildeki karşılığı “Macahleli”dir) ne de Türkçe’deki kullanımına uygun olmayan bir kelime üretmek durumunda kalınmıştır. Çünkü eğer amaç orijinini aynen aktarmaksa, Macahelli kelimesine karşı ileri sürülen kelimede niçin Macahleli denmiyor da Türkçe eke dönülüyor? Demek ki bir kelimeyi başka bir dile aktarılırken, sadece kökü esas alınmalı ve devamı bu dilin kurallarına bırakılmalıdır. Tersinden düşündüğümüzde Türkçe bir kelime başka bir dile kök olarak geçer ve ondan sonra bu dilin eklerini alabilir.

  Eleştirdiğimiz bu kullanım sadece yöremiz ismiyle sınırlı değildir. Aynı görüştekiler, Tiflis ve Batum gibi Türkçe’de karşılığını bulan kullanımlar yerine, “Tbilisi” ve “Batumi” kelimelerini ileri sürmektedirler. Batumi ifadesindeki durum, Macaheliye benzediği için yukarıdaki eleştirilerim aynen geçerlidir. Ancak Tbilisi kullanımı, Tiflis şeklindeki Türkçe kelimeyle tamamen ilgisizdir. Bu kullanım, ancak kelimenin Türkçe’de karşılığının bulunmaması şeklindeki istisnai bir durumda mazur görülebilir. Fakat kullanılan dil Türkçe olduğuna göre, bunun Türkçe’deki karşılığının kullanılması doğru olandır. Bu şekildeki anlamsız ve adeta yeni bir istisnai durum yaratma çabasını gösteren kullanım yanlıştır, maksatlıdır. Bunun devamı, Gürcistan yerine Sakartvelo kullanımıdır ki bu yönde de kullanımlara rastlanmaktadır.

  Başka bir ülkeye ait bütün bu şehir isimlerine ilişkin bu maksatlı vurgu, ilgili dilin Türkçe’ye aynen geçmesi, böylece bir anlamda kültürel etkinlik sağlama çabaları bir nebze mazur görülebilir. Ancak, 500 yıl önce dinsel ve kültürel, 80 yıl önce de vatan bakımından farklılığını, tercihini kendi iradesi ile ortaya koyan ve ülkemizin bir parçası olan yöremiz için böyle bir çaba hiçbir şekilde ve kelimenin orijini Türkçe olmasa bile, haklı görülemez. Bu durum başta söz konusu tercihe bir saygısızlıktır, ardından ise, coğrafi isimler üzerinde birtakım yorumlar yaparak başka iddialara zemin oluşturma amacının olduğu şeklindeki birtakım görüşlerin 6  haklılığını teyit eder. 

-----------------------

1 Turhan Aydın, “Kral Çıplak” yazısı: www.macahelbizimdir.org
2 www.macahelbizimdir.org sitesi Forum sayfası, “Macahel Yerine Nerden Çıktı  Macaheli, Amaç Ne?” başlıklı konu altındaki tartışmalar.
3 Bu anlayış, yörede yaygın olan ve bizatihi yaşlı insanlarımız tarafından aktarılagelen bir yorumdur. Bunun dışında Macahel kelimesinin, “çamurlu ve verimli olmayan yer”, çahe (çiğ) kelimesinden hareketle “meyve ve sebzelerin geç olgunlaştığı yer” anlamlarına geldiği de ileri sürülmüştür: Her Yönü ile Artvin-Maçahelliler Rehberi, Hazırlayan: Celal Şahin, Temmuz 2000, sayfa 101.
4 Bakınız, Çveneburi isimli derginin çeşitli sayıları: örneğin sayı 14, 42, 45, 46, 48 ve bunun son zamanlarda, aynı anlayıştaki kişilerce gerçekleştirilen, bazı gazete haberlerinde ve sitelerde görünen yansımaları.
5 Bakınız, Türk Dil Kurumu, İmla Kılavuzu, Ankara 2000, Yabancı özel adların yazılışı bölümü.
6 Bakınız Yunus Zeyrek, Acaristan ve Acarlar, Ankara 2001.

Not: Bu yazımız, öncelikle, eleştirdiğimiz bu kullanımların yer aldığı Macahel Vakfı web sitesine elektronik posta yoluyla gönderilmekle ve postamız söz konusu siteye ulaşmakla beraber, söz konusu sitede yayınlanmamıştır veya yayınlanamamıştır. Gönderdiğimiz mesaja, oldukça uzun süre beklememize rağmen, olumlu veya olumsuz hiçbir cevap verilmemiştir veya verilememiştir. Bu davranış tarzının somut sebeplerini biliyoruz, ancak burada bunlara değinmeyeceğiz. Fakat bu durum dahi şunu çok açık olarak göstermiştir ki, Macahel Vakfı'nın, şahısların güdümünden çıkıp, "kurumsal" bir kimliğe kavuşması için daha katetmesi gereken çok yol vardır!


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi