Camili Köyler Birliği ve Diğer Konulardaki Bazı Sorulara Cevaplar

Soru: Köyler Birliğinin dağılma sürecinde olduğu söyleniyor. Gerçekten böyle bir durum var mı? Bazı köylerin birlikten ayrılmasındaki etkenler nelerdir?

Hasan ŞEKER: Köyler Birliği Camili’de birlik ve beraberlik için kuruldu, halkıyla-muhtarıyla; ancak zamanla cüzi çıkar peşinde koşan bir kısım üyelerimizin, Birlikte alınan kararlarda imzaları olduğu halde örneğin; Birliğin almış olduğu GEF-II’yi desteklememe kararına karşı kararlılıklarını göstermeyip, GEF-II yönetiminin bizce makul olmayan vaatlerine kanarak, daha önce imzalamış oldukları Meclis karar metnindeki maddelere karşı sağlam bir duruş göstermedikleri ortaya çıktı. Bu durum onlara ifade edildiğinde içine düştükleri çelişki, ikili davranış ortaya çıkabilir ve kendi halkına bu durumu anlatamayacakları endişesiyle, belki de kendi köy meclislerine danışmadan Kayalar ve Efeler köyü muhtarları ayrılmaya karar vermişler ve karar metinlerini Birliğe göndermişlerdir. Bu durum Meclisimizce müzakere edilmiş, her ne kadar gelen karar metinleri köy halklarına danışılmadan alınmış olduğu bizce malum olsa da resmi bir talep olması nedeniyle ayrılma talepleri kabul edilmiş ve resmi mercilere iletilmiştir.

 Zaten bu köylerin Birlikteki temsilcilerinin, Birliğin kurulmasından itibaren Birlik çalışmalarını yavaşlatma ve Meclis toplantılarına gelmeme eğiliminde oldukları, kimi köy temsilcilerinin birlik anlayışından tamamen uzak oldukları gözlemlenmiştir.

Soru: Köyler Birliği ile Camili Çevre Koruma Derneği’nin kurumsal ilişkileri ne düzeydedir? Köyler Birliği çalışmalarında Dernek engel olarak görülüyor mu?

 Hasan ŞEKER: C.Ç.K. Derneği, Birlikten önce kurulmuş ve Borçka’da faaliyet gösteren bir kuruluşumuzdur. Gerek İstanbul’daki Macahel Vakfı, gerek C.Ç.K. Derneği ve daha önce kurulan Camili Sosyal Yardımlaşma Derneği gibi sivil toplum kuruluşları; toplumsal sorunların özüne inmekte yetersiz kaldıkları ve yıllardır ortak bir çözüm önerileri getiremedikleri için Birlik oluşturma fikri oluşmuş, fikirsel ayrılıkların ortak bir zeminde -yerinde- tartışılarak, çözüm noktasında ortak bir yol belirlemek amacıyla yola çıkılmıştır.

Bu bağlamda Birlik sitesinde yayınlandığı gibi Macahel sorunlarıyla ilgili ilk kararlar alınmıştır. Bu konsensüs günümüze kadar sağlanmaya çalışılmasına rağmen yukarıda açıkladığım sebeplerden dolayı gerçekleştirilememiştir.

Köyler Birliği kurulduğundan beri Birlik Meclisinde kararlaştırılan ulaşım sorununun çözümüne yönelik çalışmalarda belli bir aşama kaydedilmiştir.

İkincil bir konu olarak karşımıza çıkan GEF-II Projesi hakkında, projeden doğrudan etkilenen ve yılın 12 ayını Camili’de geçiren insanlarımıza imza karşılığı projeye nasıl baktıkları sorulmuş, sonuçta halkın projeyle ilgili olumsuz kararı önümüze gelmiştir. Birliğimiz de halkın kanaatleri doğrultusunda karar almış ve ilgili mercilere bu durum iletilmiştir. Bu karardan rahatsız olan proje birim müdürlüğü danışman göndererek, tamamen Birliğe karşı bir faaliyet yürütmüştür. C.Ç.K. Derneği’ni, festivale maddi katkı sağlamak suretiyle kendine çekmeyi başarmış; bu şekilde Camili’de bir ayrımcılık yapılmıştır.

GEF-II Projesi bir bütün olarak düşünülmelidir. Maalesef kimi çevreler bunun sosyal boyutunu, getireceği kısıtlamaları göz ardı ederek sadece hibe programını öne çıkartmışlardır. Biz her zaman proje birimine şunu sorduk ve herkese soruyoruz: UNESCO’ya “Biyosfer Rezerv Alanı” nasıl ilan ettirilmiştir? Halkı hiçe sayan proje birimi alanda kimi kaale almıştır? Biyosfer Rezerv Alanı ilan edilen bir bölgede, normalde hükümetlerin yapacakları kestane ve kızılağaç kullanım serbestîsinin halka verilmesinde olduğu gibi; buna benzer orman alanlarına tanınan haklar Camili havzasını da kapsayacak mı? Bu sorulara cevap verilmeden burada herhangi bir çalışma yapmak gelecekte Camili doğasına zarar verilmesine neden olacaktır!

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, bahsettiğim temel sorunlara yaklaşımda derin görüş ayrılıkları çıkmış olup; biraz da proje yönetiminin vaatlerinin ve de dernek başkanının köylüsü olan muhtarını etkilemesiyle, zaten tutarlılığı ve halka dayanma endişelerini göz ardı ettiklerinden, halkı da düşünmediklerinden, sadece kendi gelecek ve prestijlerini düşündüklerinden, Birliği de kendilerine engel gördüklerinden muhtarların birlikten ayrılmalarına sebep olmuşlardır.

 Soru: Köyler Birliği kendi içinde yetki sorunu yaşadı mı? Muhtarlık yetkileri ile Birlik yetkileri arasındaki sınır nasıl çizildi?

Hasan ŞEKER: Camili için Birlik yetki bazında en geniş bir örgütlenme olmasına rağmen; maalesef şu anda Camili’de etkin görevde olan kişiler bu durumun bilincinden yoksun oldukları için, bu Birliğin Camili’de erken kurulduğu kanısındayım. Bu yönde bir fikri olgunluk olmadığından istemeyerek de olsa yetki tartışmaları yaşanmıştır. Muhtarların kendi köyleriyle ilgili sınırlı işlerine karışılması söz konusu değildir; ancak yıllardır kendilerini Macahel’in dert babası gören, ben yaptım anlayışı güdenlerin sığ düşünceleri nedeniyle Camili’nin ortak ve genel sorularının Camili Köyler Birliği Meclisince tartışılarak, ortak bir kanaate varılması işlerine gelmemiştir.

Örnek olarak mahalle yolu, Borçka yolu, GEF-II sorunu, elektrik, eğitim, sağlık gibi sorunlara çözüm bulmada yetki Birlik Meclisine verilmiştir. Diğer yandan sosyal faaliyetler, festivallerle ilgili organizasyonlarda üç muhtar Birliğe danışmadan kendi başlarına karar almışlardır. Bu tip genel konularda Birlikçe karar alınması gerekiyor. Camili Derneği kendi başına festival yapmak istiyor, Birlik kararı olmadan.

Festivalde Birlik başkanı konuşturulmamış, bir muhtar Dernek tarafından etki altına alınarak bu Birliğin kurucusu olan muhtarlara kendi kurdukları kurumu tanımayan ve yıkan bir duruma düşmüşlerdir.

Soru: Tüzük değişikliği yönetim değişikliğini getirecek mi?

Hasan ŞEKER: Yeni 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Yasası nedeniyle değişen Birlik tüzüğümüze göre Meclisçe karar alınması halinde yönetim değişikliği yapma yetkisi mevcuttur. Önceki tüzüğümüzde sınırlanan, muhtarların Birlik başkanı olma yolu da açılmıştır.

Soru: Genel olarak Köyler Birliğinin yapmak istedikleri nelerdir?

Hasan ŞEKER: Birlik başkanı ve yönetimi olarak gelecekte yapmayı düşündüğümüz ekonomik çalışmaları şöyle sıralayabilirim: 1- Yöremizde üretilen her türlü ürün için organik tarım sertifikası alınıp güçlendirilmiş pazar imkânı sağlamak, pazara tek elden ulaştırılmasını sağlayarak üretilen her türlü ürünü yüksek fiyattan değerlendirmek en büyük idealimizdir. 2- Ayrıca alternatif ürün üretim alanlarının genişletilmesi; örnek olarak kivi, ahududu, dağ kirazı, ısırgan otu ve ‘çinçilya‘ canlısının üretilmesi ve pazar imkânlarının yaratılması. 3- İlaç sanayinde kullanılabilen bitki ve bitki köklerinin araştırılması için gerekli yerlere müracaat etmek. 4- Fındık ve bal paketleme ünitelerinin Camili’de kurulması. 5- Köy muhtarlarının üstlenmesiyle Camili’ye yönelik organizasyonlarının yapılması ve gerekli altyapı (konaklama, barınma) yerlerinin yapılması.

Soru: Camili-Borçka tünelinin projelendirilmesi çalışmaları hangi aşamadadır? Tünelimiz olacak mı?

Hasan ŞEKER: Tünelin yapılma yeri konusunda Birliğimizce alınan karar ‘fırın-birinci viraj’ mevkiinden ‘samalev-fındıklık’ mevkiine çıkması düşünülen güzergah doğrultusundadır. Karayolları Trabzon Bölge Müdürlüğü tarafından bu mevkinin ilk ölçümleri yapılmış ve “tünel etüdü”nün yapılması için ihale açılmıştır; ancak Birlik Meclisi’nde alınan karara rağmen, Efeler, Kayalar ve Düzenli Muhtarları kendi şahsi çıkar ve menfaatlerini düşünme zafiyetine düşmeleri nedeniyle farklı güzergâhtan tünel istemeleri, çalışmaların gecikmesine neden olmuştur. Oysa Karayolları Baş Müfettişi tarafından, proje çalışmalarının ivedilikle bitirilmesi konusunda konu Baş Müdür Gürol Bey’e iletilmiş ve bizzat Ankara’ya gitmemiz halinde kendilerinin bizzat Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak ile görüştüreceğini belirtmiştir. Bu konu Birlik Meclisimizce müzakere edilmiş, tünel konusuyla ilgili bir komisyon kurulması düşünülmüş, ancak daha önce zikrettiğim muhtarlar tarafından sabote edilmiştir. Bu durum her ne kadar geciktirilmiş olsa da bu konunun takipçisiyiz. Halkımızdan da bu konuda ve bu güzergâhta tünel yapılması için destek istiyoruz.

Yaşadığımız bu uzay çağında halen ulaşım sorunu olması kaderimiz değildir. Olsa olsa bizim bir araya gelemeyişimiz, bir kararda duramayışımız ve yetkililerimize makul çözüm önerileri sunamayışımız nedeniyle bugüne gelinmiştir. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki, Camili’ye son yıllarda gözlerini çeviren çevreler “misyonerlik” faaliyeti içine girerek, Gürcistan üzerinden ulaşımın sağlanmasını savunarak, onlara karşı sempati oluşturarak, nifak tohumlarının ekilmesini amaçladıklarından tünele karşı çıkmaktadırlar. Türk askerini ve Türk milletini insanlarına her fırsatta kötüleyen insanların topraklarından geçmek istemiyoruz.

Bizim görüş birliği sağladığımız gün, tünele kavuşacağımız gündür.

Soru: Tema eskisi gibi Macahel’de faaliyetlerine devam ediyor mu ve GEF’in çalışmaları ne boyutta, çalışmalar sizce nereye varacak? Halkın milli park endişesi doğru mu?

Hasan ŞEKER: GEF-II ve Tema’nın Camili’de yapacağı herhangi bir çalışmanın olmaması gerektiği kanısındayım. Çünkü doğamız gösteriyor ki bu tip kuruluşların olmaması durumunda da doğasını koruyacak bilinçte olan ve doğanın korunması sistemini dünyaya örnek olacak bir sisteme de sahip bulunmaktayız. Dün olduğu gibi bugün de gelecekte de bu doğanın sahibi ve koruyucusu halkın bizzat kendisi olacaktır.

Soru: GEF’in proje mukabilinde verdiği hibeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hasan ŞEKER: GEF-II hibe programları sadece halkı kandırmaca ve projeye sempati sağlama cihetindedir. Projenin asıl yapacağı kısıtlamaları kamufle etme anlayışı taşımaktadır. Bu hibeler zaten yıl 12 ay burada yaşayan halkımıza değil, hayatında hiçbir iş yapmayan hazırcı insanların projelerine destek verildiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle bu proje amacına ulaşamayacaktır.

Oysa proje bu hibeleri yerel halkımızın temel sorunlarının çözümünde –eğitim, sağlık, enerji, biyogaz- yardımcı olabilecek yönde kanalize edilseydi daha kabul görecekti. Kendi vatandaşının kararını hiçe sayanlar, yarın da bu hibeden yararlandıktan sonra projeyi hiçe sayacaklardır. Dileriz Macahel’in doğası halkıyla iç içe ilelebet kazançlı çıkar.

Birlik ve beraberliğimize sokulan çomağın bu zafiyet içine düşen insanlarımız tarafından da görülüp geri dönüş yapacaklarını umut ederim. O zaman Macahel Halkı ve doğası da güvende olacaktır. Bu vesileyle bize destek olan, düşüncelerimizi geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan gençlerimize teşekkür eder, halkımızın geçmiş kurban bayramını kutlarım. Geleceğimizin aydınlık olması dileğiyle… 14.01.2006.

Esençay Mah. Maral Köyü.

Web Yönetiminin Notu: Bu yazı, Camili Köyler Birliği'nin sitesi {http://www.camilibirlik.org} adresinden alınmıştır. 

* Sn. Hasan Şeker, MBİ. Onur Üyesi, Camili Köyler Birliği'nin ilk başkanıdır.


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi