Resmi Vakıf Sitesindeki Karalama ve İftiralara Cevaplar

Merhaba dostlar,

Tam ortalık sakinleşti, sular duruluyor derken, meğerse bir fırtına öncesi sessizlikmiş bu sakinlik! Ama bir bardak suda kopan bir fırtına (!) Takip edenler bilirler, geçenlerde resmi vakıf sitesinde, halen yayında olan 5 yazı birden çıktı. İçeriğini incelemeden yazılara ilk baktığımda, Macahel yararına, yöredeki gelişmeleri yorumlayıcı yazılar yazıldı diye sevindim doğrusu... Her biri birer Macahelli olarak değerli olan bu insanların yazdıklarını okuyunca, ne yazık ki yazılanların karalama ve bazen daha ötesi, bir iftiradan başka bir şey olmadığını üzülerek gördüm. Yazıların çok az bir bölümü bir tarafa bırakılacak olursa, neredeyse tamamı belirli kişi ve grupları hedef alan, kişilerin üstünden yapılan ve fikirsel anlamda hiçbir değer taşımayan karalamalar...İnsiyatif, (...), Kafkasyalı (ben oluyorum herhalde?), Birmacahelli vs... Bunlar ne yapmış, ne demiş, nerede yanlış söylemiş vs. değil, kişiliği öne çıkaran basit karalama ve hatta iftira içerikli söylemler...

  Beş adet yazı veya karalananların büyüklüğü!

  Evet dostlar, bütün bu yazılar, aslında İnsiyatifin, (...), Kafkasyalının, Birmacahellinin büyüklüğünü ve üretimini gösteriyor! Zira Macahelle ilgili yazı konusu olabilecek onca sorun varken, resmi vakıf sitesinde, fıkralardan sonra beş adet yazı ortaya çıkıyor ve bunlardan bir tanesi bile bunlarla ilgili değil! Demek ki, yazı konusu yapılanlar, yani bizler, her şeyden daha önemliyiz: Teşekkürler resmi vakıf sitesinin resmi yazarları...

  Yazıların zamanlamasına dikkat!

  Acaba hiç kimse bu organize karalama faaliyetinin zamanlamasına dikkat ettimi? Çünkü karalanan kişiler daha dün ortaya çıkmış veya karalanan üretimler yeni yapılmış değil. Resmi vakıf sitesinin, serbest olmayan kürsüsü de yeni açılmadı. Buradaki zamanlama dikkate değerdir. Bu karalamalar olmasaydı yazımın konusunu oluşturacak olan Borçka Asliye Mahkemesinin kararının tarihine dikkat! Tesadüfmüdür, organizemidir (bence böyle) ne hikmetse yazılar kararın hemen ardından geldi bir bir, daha doğrusu hep beraber! Niçin mi? Çünkü vakıf içinde propagandası yapılan kişi ve kuruluşlar, adalet önünde haksız bulunmuşlardı ve anlatılan masallar mesnetsiz kalmıştı. O zaman düğmeye basıp, adaletin dahi aklığını tescil ettiği kişilerin karalanması gerekiyordu.

  Vakıftaki propagandacılar belli oldu!

  İftira ve karalama içerikli yazıların bir tek olumlu yanı var. O da bu yazılarla kimin ne şekilde düşündüğü, Macahel halkı için ve onun istekleri doğrultusunda hareket etmesi gereken Macahel Vakfını kimlerin halktan uzak hale getirdiği, Vakfı, halka değil, onun için çoktandır hiçbir anlam ifade etmeyen kuruluşa adeta hizmet görevine soktuğu ortaya çıktı! Macahel köylerinin birinde bizzat duyduğum, “Biz halk olarak, yöremizin okumuşlarına çok kırgınız” şeklindeki haklı serzenişle kimlerin kastedildiği, kimlere, niçin kırgın olunduğu yavaş yavaş anlaşılıyor. Yine halkın, yöresinin sınırlı sayıdaki okumuş, kültür sahibi kişisi olarak, ajandasının en başında gururla yer verdiği kişileri, sonradan o yaprağı niçin kopararak attığının ip uçları görülüyor. Tam bir turnosol kağıdı durumu yani. Renkler ve saflar belli oldu. Bir teşekkür de bunun için!

  Anonim “Karalama Aşamalarına Redname ve Gerçek Aşamalar”

  Aslında bu karalama yazılarına, yayınlandıktan kısa bir süre sonra, şiirvari güzel bir cevap verildi anonim olarak... Karalamalarda birden çok kişi karalanıyordu ve bu kişiler toplu-anonim bir şekilde gereken cevabı verdiler. Rednamenin her kıtası ayrı bir özgünlük taşıyor. Gerçek aşamalar ise oldukça ilgi çekici. Ancak şiirsel cevabın sınırlı olması ve kendi adıma cevap hakkımı kullanmak için ayrıca bu yazıyı yazmayı gerekli gördüm.

  Editörden veya bir kurucunun savunması

  Evet, vakfın kuruluşunda katkıda bulunan birinin vakfın eleştirilmesi karşısında bir savunma mekanizması geliştirerek bir şeyler söylemesini makul karşılıyorum. Ama şuna da eminimki, yazdıklarına bakılırsa, vakfın, daha doğrusu şu anda yönetimde bulunanların niçin eleştirildiği konusunda etraflı bir bilgiye sahip değil! Klasik ve beş adet yazının neredeyse hepsinde kullanılan şablon kelimelere, asılsız itham, iftira vb. kelimelere yer verilmiş. Kendilerinin, korkak ve zavallı diye nitelendirilen birtakım kişiler tarafından asılsız itham ve iftiralara maruz kaldıklarından söz edilmiş. Sormazlar mı kim bu korkak ve zavallılar, hangi söylenenler asılsız ve iftira diye? Madem cesursunuz, korkak, zavallı diye hakaret ettiğiniz kişilerin doğrudan ismini verme cesaretini niye gösteremiyorsunuz? Sayın editör hata ve yanlışlarının olabileceğini kabul ediyor, eleştiriye saygı duyduğunu belirtiyor ama diğer yandan ne gibi bir iftira, karalama olduğunu belirtmeden bunlar karalama düzeyinde eleştiriler diyor ve böylece kendisi birtakım kişileri eleştirirken karalama yapmış oluyor! Sonra da karar kamuoyunun diyor... Aynen katılıyorum, kimin eleştiri yaptığı kimin karalama düzeyinde kaldığı konusundaki karar kamuoyunun! Evet kusursuz, hatasız insan olmaz. Ama bir dost olarak kusurlar belirtildiği halde insan aynı hatayı yapmaya  devam ediyorsa bunlara ne denir sizler daha iyi bilirsiniz.

  Evet önce etik, ama savundukların etik değil ki!

  Etik konusundaki kısa bir dersten sonra Macahel’e gelinmiş. Alıntılar yaparak, gidelim:

  “Saklı cennet Macahel”. İyi bir sözcük ama analizi doğru yapılmalı! Macahelin cennet olarak kalması sizce neye bağlıdır? Macahel nasıl “cennet” olarak kalabilmiştir? Bu sorunun cevabını aslında yukarıdaki sözcüklerde, yani “saklı cennet Macahel”de bulmak mümkün. Macahelin cennet olarak kalması “saklı” kalmasına bağlı. Peki bütün bu yapılanlar, projeler, turizm vs.ler sonunda, saklılık, bununla doğru orantılı olarak cennet olma vasfı kalacakmı? Bunun tek cevabı var:Hayır! Gerçekten cennetten olan o güzelim göl kenarlarının ne hale getirildiği hepimizin bildiği, bu sitedeki fotoğraflarla gördüğü ve gelecek açısından bir işaret olarak algıladığı bir durum...

   “Açık hapishane” sözüne gelince, sanki bu konuda bir değişiklik olmuş, bununla ilgili bir şeyler yapılıyormuş gibi.. Macahel,  yol problemi çözülmediği için halen açık hapishane...

  “Doğa ve kültür müzesi, saklı cennet gibi sıfatlarla anılır olmuştur”. Yapılan fütursuz faaliyetlere bakıldığında, bundan 10 yıl sonra doğa ve kültür müzesiydi, saklı cennetti diye anılacak.

  “Pek çok Macahelliyi mutlu ederken, her nedense bir kısmını da rahatsız etmiştir”. Aslında bu cümlenin tam tersi bir durum söz konusu ve doğrusu bu yapılanlar pek çok Macahelliyi rahatsız ederken bir kısmını (her nedense demiyeceğim, nedeni açık: menfaat veya ideolojik işbirliği) mutlu etmiştir şeklindedir.

   “Gelişmenin önünü kesme”. Gelişme falan değil, Macaheli kirletmeye, onu saklı cennet olmaktan çıkarmaya, yöreyi kendi çiftlikleri haline getirmeye yönelik oyunların önü çok haklı olarak kesilmek istenmektedir. “Sözlü, yazılı, elektronik ortam”, evet, Macaheli kendi çiftlikleri haline getirmeye yönelik kirli oyunlar, gerek sözlü, gerek yazılı ve hatta elektronik ortamlarda (hack etmeye kadar varan) oynanmaya çalışılmaktadır. “Gerçek dışı söylemler”, bu haklı karşı duruşta gerçekdışı hiçbir söyleme ben rastlamadım. Bir şeyin gerçek dışı olduğunu iddia edenler, bunu ispatlamalıdırlar, aksi halde kendileri gerçek dışı bir söylemde bulunmuş olurlar.

 “Yazdığı yazıya adını koyma cesaretini gösterememekten tutun da, oluşturdukları yapılanmalarda adlarını açıklayamamaya kadar, etik omayan ne kadar davranış ve tutum varsa hepsini sergilemektedirler”. Burada insiyatiften ve internet sitesindeki yazılarından söz ediliyor herhalde. Ben siteye baktığımda, hiçbir isimsiz yazı göremiyorum. Her yazıda bir isim var. İsmin gerçek isim veya müstear olması ise bir tercih meselesi ve bunun cesaretle de bir ilgisi yok. İnsiyatif üyelerinin neden isimlerini açıklamadıklarını bilemiyorum ama eminim haklı bir gerekçeleri vardır. Ancak bunun etik olmayan bir yönünü göremiyorum, aksine bir önceki yazımda belirttiğim, insiyatife yönelik gerçekten etik dışı, iğrenç tuzakları göz önüne getirince, isim açıklamamalarına hak veriyorum. Kaldıki bazı isimler mesela onur üyeleri belirli durumda ve isim açıklamamayı etik bulmayanların üyelerin isimlerini çok iyi bildiklerine de eminim. Yoksa görünüşte bunun etik olmadığını yansıtıp, isimleri açıklatıp, bu kişiler daha kolay yıpratılmak mı isteniyor? Arıcılık, pardon hacker uzmanlarınızın bu şekilde daha kolay  iftira atmaları, daha kolay tuzak kurmaları mı amaçlanıyor? Bütün bu iğrençlikler, etiğin “e”sinin bile anılamayacağı bu davranışlar “etik”, bunlara ilişkin tek kelime etmek yok, ama oldukça doğal, birçok örneği olan ve hiç kimsenin etikdışı bulmadığı müstear isimle yazmak etikdışı? Maalesef bunlar basit kelime oyunlarından, karalamalardan öteye gitmiyor!

  “Eleştiri ile karalama arasındaki ince çizgiye her zaman dikkat edilmelidir”. Çok doğru. Acaba bunu söyleyenler, bu yazdıklarıyla çizginin hangi tarafında yer almaktadırlar? “...ileri sürülen düşünceler veya yapılan eylemler varsayımlarla çürütülmeye çalışılmamalıdır”. Kendi söyledikleri düşünce oluyor, gerçek sayılıyor, aksini söyleme bir düşünce değil, varsayıma dönüşüyor... Unutmayalım ki, varsayımlar da bir düşüncedir ve bilimsel gerçekler de varsayımlarla, hipotezlerle ortaya çıkıyor! “Yanlışlar elbette eleştirilmeli, düzeltilmesi için çaba harcanmalıdır"". Acaba, sizler Macaheldeki gelişmelerle ilgili hangi yanlışı eleştirdiniz veya tarafınıza yöneltilen eleştirilerin hangisini dikkate alarak yanlışınızı düzelttiniz? Aksine, defalarca ifade edilen, eleştirilen yanlışlara aynen devam ediyorsunuz. Mesela vakfın başka kuruluşların, hele Macahelde tepki gören bir kuruluşun şubesi gibi hareket etmemesi, aslına dönmesi gerektiği eleştirilerine kulak asmıyor, resmi vakıf sitenizde ödül aldı kılıfıyla bu kuruluşun amacı belli belgeselini pazarlayabiliyorsunuz! Bu ve benzeri şeyleri söyleyince de asılsız itham, iftira, varsayım, zaten bunun ismi müstear gibi, tabirinizle “akla hayale gelmeyecek” karalamaları yapabiliyorsunuz. şeyin gerçek dışı olduğunu iddia edenler, bunu ispatlamalıdırlar, aksi halde kendileri gerçek dışı bir söylemde bulunmuş olurlar. 


  “Yayın dönemine yeni başlamakta olan “Macahel.org.tr”, “. Özgürlük ve Demokrasi ile, gerçek dışı beyanların ve karalamaların...”, “...kanıta dayalı” “Evidence based” olması istenen günümüz dünyasında, isimsiz, imzasız, sahte isimlerle ve gerçek dışı yazılan yazıları..”. Ne yazıkki resmi vakıf siteniz, yeni yayın dönemine bu türden karalama yazılarıyla başlayarak, deyiminizle etik olmayan bir şekilde başlamıştır ve öyle görünüyor ki bu şekilde devam edecek. Yazılanların gerçekdışı, karalama olduğunu, her şeyin kanıta dayalı (evidence based) olması gerektiğini ileri sürenler, acaba bunların gerçek dışı, karalama olduğu konusunda hangi kanıta dayanmaktadırlar? Yani where is your evidence? Sizin kanıtınız nerede? diye sormak gerekir. Yazılanlar tamamen gerçeğe uygun (sevdikleri tabirle evidence based) ve eleştiri niteliğinde olduğu için, buna karşı getirecekleri bir evidence’leri yoktur. Dolayısıyla bu mantık gereği, kendi yazdıkları kanıta dayanmamakta, asıl kendi yazıları eleştiri seviyesinde bile olmayan karalama niteliğinde olmaktadır.

  “Önce Etik” şeklindeki söyleminize katılarak, karşı bir çağrıda bunuyorum: Önce bizleri karalayarak, dolaylı bir şekilde savunduğunuz kişilere etik konusunda öğüt veriniz. Birilerinin ismiyle başka sitelere saldırılmaması gerektiğini, kendi insanının başının derde sokulmasının istenmesi bir yana, iftira etmeye çalışmanın en büyük ahlaksızlık olduğunu, bu tür davranışların biz Kafkas insanında bulunan mertlikle bağdaşmadığını söyleyiniz. İnsanlara hakaret edilmemesi gerektiğini, bunun da hiçbir tarihsel dönemde hoş karşılanmadığını öğretiniz. Kendi insanımıza hakaret edilirken bundan siz de kendinize bir pay çıkarınız veya “hiç olmazsa” bir an için kendinizi onun yerine koyunuz. Yıllarca yaşadığınız ve halen çilesini çektiğiniz, yurt saydığınız bir yerde, hakkınızı aradığınızı düşününüz ve bu haklı mücadelede hiçbir zaman orasının çilesini, acısını tatmamış karşı tarafın, ciğerinize değer biçmeye, adamlığınızı ölçmeye kalkmasının, ağzınızda pelesenk olan “etik” olup olmamasını bir yana bırakın, ne kadar ağır, kabul edilemez bir davranış olduğunu, "en azından" kavramaya çalışınız!

Devamında buluşmak üzere...

Her zamanki gibi, yine hoşça, dostça ve hep Macahelli kalın....

Not: Macahel sitelerini değerlendirdiğim geçen yazımla ilgili olarak her üç siteden de mail aldım. Macahel Com ve Macahel Bizimdir Org dostane eleştirilerimi olumlu karşılarken, Macahel Org Tr haklı eleştirilerime gerek içerik gerekse uslüp bakımından haksız bir karşılık verdi. Yazımdan sonra Macahel Com, yerinde olarak linkler sayfasında Macahel Sitelerine yer vermiş, Macahel Bizimdir Org, tasarımla ilgili eleştiriye karşılık olarak, yeni bir tasarım üzerinde çalıştıklarını belirtmiş, Macahel Org Tr de site dizaynının kendi dizaynları olduğu yazısını kaldırmıştır.  Macahel Org Tr gönderdiği mailde bazı konuların düzeltilmesini istemiştir. Gönderilen yazıların yayınlanmaması, geç yayınlanması eleştirimle ilgili olarak, kimlerden oluştuğu belli olmayan yayın kurulu gerekçe gösterilmiştir. Turizm yazısının yaklaşık 1 aylık gecikmeyle, ilgili mesajın hemen ardından yayınlanması, benim yazımın, içeriğine hiç bakılmadan, büyük bir kehanetle müstear isim olduğu tespitiyle yayınlanmaması konularında top yayın kuruluna atılmıştır. Dizaynla ilgili olarak, php'nin bir yazılım değil, programlama dili olduğu, sitenin kamuya açık (GPL) bir dizayn olduğu belirtilmiştir. Ancak diğer yandan, ilgili yazımı yazarken yer alan tasarım ve programlamanın kendilerine ait olduğu yazısı, yukarıda belirttiğim gibi yazımdan sonra  düzeltilmiştir.

Yazılarım hakkıdaki görüşleriniz için ahmetkafkasyali@yahoo.com adresine mail gönderebilirsiniz.


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi