Sitedeki bazı yazıları okumam üzerine bunlara cevap vermek ve çeşitli konularda kendi düşüncelerimi belirtmek üzere bu yazıyı yazmak istedim.

Sitenin ziyaretçi defterinde Maral Köyü’nü ziyaret eden bir turist, mahalle yollarının genişletilmesini eleştirmiş, yolların genişletilmesini güzelliklere kıyma olarak nitelendirmiş. Bu zihniyet, Borçka-Camili yolunun genişletilmesine karşı çıkanlarla aynıdır. Yaşadıkları yerlerde her türlü teknolojik gelişmenin verdiği rahatlıktan ve ranttan faydalananlar, ömürlerinde bir veya birkaç kez gittikleri yerlerin doğal ve geri kalmasını istiyorlar…

Oysa orada insanlar binlerce yıldır vahşi doğanın acımasız kış ve coğrafi koşullarında kendi imkânlarıyla yaşamaya gayret etmektedir. Bu konuda ne resmi ne de bir sivil toplum kuruluşundan bugüne dek elle tutulur bir fayda görülmemiştir. Yöre insanları nice zor şartlarda yaşam mücadelesini vermiştir. Siyasi beceriksizlikler yüzünden anavatanımızın parçası olan Batum’dan kopmuşuz ve aramıza acımasız bir sınır konmuş, Macahel ölüme terk edilen bir mahkûm muamelesine maruz bırakılmıştır.

Ne yazık ki içimizden bazıları da Macahel’in gelişmesini istemiyorlar. Ulaşımda olduğu gibi HES’lerde de gelişmeye ve değişime karşı çıkmaktalar. Çünkü onların geleceğe yönelik bir projeleri olmadığından HES’lere de aynı mantıkla karşı çıkıyorlar. Şunu bile demekten acizler ki HES’eri başkaları değil biz Macahelliler yapalım! Ayrıca bu işi yapabilecek kuruluşumuzu biz yıllar önceden kurmuştuk: CAMİLİ KÖYLER BİRLİĞİ… İşte çatı kuruluşumuz hazırda duruyor. Bizler bir araya gelemediğimiz için bir varlık gösteremedik. Zaten bazı kesimlerin her zamanki tutumları, sırf eleştirmek ve kendi kurumlarımıza iş yaptırmamak olmuştur.

Macahelli kuruluşlar deyince Macahel Vakfı’na da değinmek isterim. Macahel Vakfı geçtiğimiz ay içerisinde bir toplantı düzenledi. Toplantı duyurusunda halkı, yaylaların kadastro sorununun konuşulacağını belirterek çağırmasına rağmen, toplantıda Vakfa mütevelli heyeti seçimleri hariç bir icraat olmadı. Doğrusu yanıltıldığımızı düşünüyorum.

Toplantı izlenimlerim şöyle: Vakıf Başkanı yıllık faaliyet analizi adı altında yıl içerisinde yaptıkları gezileri ve eğlenceleri sundu. Konuşması yıl içinde sadece elle tutulur icraatlarının Üniversite öğrencilerine burs vermekten ibaret olduğunun bir itirafı niteliğinde ve gelecekte de somut herhangi bir icraatlarının olmayacağını açıklar niteliğindeydi. Yıllık bütçe sunumu ise hazırlıksız bir sunumdu.

Mütevelli üye seçimi danışıklı dövüşü aratmayan, kapalı kast sisteminin devamını sağlamayı amaçlayan, halkın önünde hiç çekinmeden gerçekleştirilen bir oyundan ibaretti. Paylaşımcı bir yönetim istemedikleri aşikârdı. Sistemlerine kendi hegemonyalarının önünde engel olmayan, kendileri gibi düşünen insanları yine kendi önerileriyle üye olarak seçtiler.

Halkın önünde yapılan bu davranışın, toplantıda olanların nabzını ölçmek amacıyla olduğunu düşünüyorum ve eğer ki tüzüklerinde böyle bir anti demokratik madde varsa, eğer Macahel’i temsil etmek istiyorlarsa hemen bu türden maddeleri değiştirmeleri gerekir. Bu tür kapalı sistemler yeryüzünden bir bir kalkarken bunların yaşatması mümkün değildir. Ya Vakfı bırakıp ayrı bir yapı oluşturarak marjinal hale gelirler ya da Vakfın saygınlığını ve güvenirliğini kaybettirirler. Bu iki vahim sona varmak istenmiyorsa Vakfın geniş temsil yeteneği olan başkan ve üyelerle yönetilmesi lazım. Buna cesaret edebilirler mi?

* Hasan ŞEKER, Camili Köyler Birliği Kurucu Başkanı, MBİ Onur Üyesi.